01 Mayıs 2024 - Çarşamba

Şu anda buradasınız: / BİLGİ ANLAYIŞININ DEĞİŞİMİNDEN ÂLİMDEN AYDIN ÇIKTI
BİLGİ ANLAYIŞININ DEĞİŞİMİNDEN ÂLİMDEN AYDIN ÇIKTI

BİLGİ ANLAYIŞININ DEĞİŞİMİNDEN ÂLİMDEN AYDIN ÇIKTI İlhami Pınar

BİLGİ ANLAYIŞININ DEĞİŞİMİNDEN ÂLİMDEN AYDIN ÇIKTI

Âlimin topluma karşı sorumluluğu toplumu eğitmektir. İnsanın eğitimi en kutsal görevlerden biridir. Âlim bu konuda da üzerine düşen görevi yerine getirerek, toplumun bireylerine iyi ve hayrı öğretmeli, bunun yanında toplumda fitne oluşturacak her türlü söylem ve davranışlardan da uzak olmalıdır. Bu bağlamda âlimin toplumun birlik ve beraberliğinde de önemli bir yeri vardır. Bugün İslam toplumlarının en çok ihtiyaç duyduğu hususlardan birisi, bu vasıflara sahip olan âlimlerdir.

Medeniyetlerin temelini oluşturan unsurlardan biri, ilimdir. “İlim, yalnız ferdin tekâmülünde değil, toplumun ve hayatın şekillenmesinde, medeniyetin, sanatın, tekniğin, kültürün, geleneğin ve ahlaki değerlerin oluşmasında da oldukça önemli bir rol oynamaktadır.” Medeniyetlerin güçlü ve gelişmeye açık olmasında bu ilmi yüklenen âlimlerin çok büyük fonksiyonu vardır. Bu manada bir medeniyetin güçlü olduğunun göstergelerinden birisi, ilim adamlarına sahip olmasıdır. Medeniyetler ilme değer verdikleri ölçüde, ilim yolunda olan insanlara sahip olurlar.

Şu bir gerçek ki toplumlar sahip oldukları değerler dünyası çerçevesinde bir bilim ve sanat geliştirirler. Mesela İslam toplumlarının dışındaki çoğu topluluklarda heykel sanatı, önemli sanat dallarından birisi olarak değer görürken, İslam toplumlarında söz konusu sanata karşı soğuk bir bakış açısı vardır. Aynen bunun gibi toplumların ilme ve bilgiye bakış açılarında da farklılıkların olduğunu görebiliriz. Aslında bu farklı bakış açısının temelin de “bilginin kaynağı” meselesi vardır.

Bilgi anlayışının değişmesiyle tabiatıyla bilginin öznesi ve taşıyıcısı sınıfı da değişecektir. Batı’da dinin ideolojiye dönüşümü sürecinde Hıristiyanlıkta ruhban ve İslam da âlimin yerini aydın almıştır. Dolayısıyla modernleşme sürecinde âlim aydın mücadelesi dünden bugüne devam etmektedir.

Türk aydınının Osmanlı aydınından ayıran en önemli özelliği toplumu Batılılaştırmaya çalışmasındadır. Osmanlı aydını devletin nasıl kurtulacağını tartışırken, günümüz Türk aydını toplumun nasıl Batılı olacağını tartışmaktadır. Geldiğimiz noktada Türk aydını kendisini Batı aydınına göre tanımlama çabası ve açmazı içine sokmuştur. Türk aydınının mensubu bulunduğu toplumun değerlerini eleştiren dışlayan bir yönü de bulunmaktadır.

GÜNDEMDEKİ SON GELİŞMELER HAKKINDA ÖNEMLİ NOT!

 Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvâya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Maide 5/8

Mısır’da Muhammed Mursî’nin mahkeme salonunda vefat etmesi ve peşisıra hanımının kalp krizinden dolayı vefatı, İslam milleti’nin gündemine bazı olayları yeniden düşünmeyi getirdi. Cezayir’den ve Sudan’dan sonra Mısır’daki demokratik seçim ile hükümete gelmenin yanlışlığı tekrar tekrar ortaya çıkmıştır. Bu beldelerde yaşayan Müslümanlar laikliği reddederler, demokrasiyi, diktatörlüğün karşıtı olarak kabul edip şurâ anlamında kabul etmektedirler. Yetkililerle görüştüğümüz zaman bu şekilde beyan ediyor ve hakimiyetin Allah’a aid olduğuna kesin iman ettiklerini, demokrasinin halkın egemenliği olmadığını ve yanlızca bir istişâre olayı olduğunu açıklıyorlar. Bulundukları beldelerde İslam’ın egemen olması, Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmolunmasını istiyor, bu dâvâ için çalıştıklarını açık açık söylüyorlar. Allah yolunda Şehid olan Hasan el-Bennâ, Abdulkadir Udeh ve Seyyid Kutup (Allah,onlara rahmet eylesin) çizgisindeki ‘‘İhvân’’ın inancı, anlayışı ve hareketi bu olduğu malumdur. Son olaylarda şu hakikatı herkes net olarak gördü’ki, her nekadar niyet ve hedef meşrû isede, vasıta gayr’imeşrû olunca başarı elde edilmiyor. Yanlış yoldan giden, kesinlikle hedefe ulaşamaz. ‘‘İhvan”ın niyetinin ve hedefinin meşrûluğundan, Muhammed Mursî’nin islâmî beyânatlarından dolayı ve vefatı üzerine bazı yazarlarımızın o’na, Allah’dan rahmet dilemelerinin sebebinin bu olduğunu, bizleri anlayışla karşılayacaklarına inandığımız değerli okuyucularımıza beyan ederiz. Selam ve dua ile…

logo
Bugünün ihyasından yarının inşaasına
Bize Ulaşın

0(216) 612 78 22

0(216) 611 04 64

vuslat@vuslatdergisi.com

Ihlamurkuyu Mah. Alemdağ Cad.
Adalet Sok. No:11 P.K 34772
Ümraniye / İstanbul